S U N A K A N

[Admin]

Suna Kan, born on October 21, 1936 in Adana, Turkey is a Turkish violinist of classical music.

She started playing the violin at the age of five and gave her first public concerts when she was only nine years old, performing Mozart's A major and Viotti's A minor violin concertos. She continued her studies in Ankara under Walter Gerhard, Izzet Albayrak and Lico Amar. In 1949 she was sent to France on scholarship, under a special law passed by the Turkish Grand National Assembly. She studied with Gabriel Bouillon at the Paris Conservatory and graduated in 1952, winning the first prize. In 1971, she received the title "State Artist" from the Turkish government. She was also awarded "Chevalier dans l'ordre National du Merite" by the Government of France.

Suna Kan's extensive concert tours have so far covered most parts of the world, including England, France, Germany, Italy, Switzerland, Belgium, the Netherlands, Sweden, Norway, Russia, China, Japan, South American countries, Canada and the United States. She has performed with many international orchestras such as the London Symphony, the Los Angeles Philharmonic, Bamberg Symphony, Residentie Orchestra (the Netherlands), Moscow Symphony, French National Radio Symphony (ORTF) under great conductors like István Kertész, Arthur Fiedler, Walter Susskind, Hans Rosbaud, Zubin Mehta, Gotthold Lessing, Louis Frémaux and Michel Plasson. She also collaborated with celebrated artists like Yehudi Menuhin, Igor Bezrodny, Pierre Fournier, André Navarra, and Frederick Riddle in performing double concertos.

Kan is the founder of TRT Ankara Chamber Orchestra and its virtuoso violinist. Since 1986, in addition to her concerts, broadcasts and recording activities, she is professor of violin at the Music and Performing Arts Department of Bilkent University, in Ankara





Suna Kan, müziğe 5 yaşında babasından keman dersi alarak başlamıştır. Ankara Devlet Konservatuvarı'nda Liko Amar gözetiminde eğitim gören sanatçı, devlet tarafından 1949'da Fransa'ya gönderilip, Paris Konservatuvarı'nı birincilikle bitirmiştir. Türkiye ve uluslararası alanlarda birçok başarı elde etmiştir. Şu anda Bilkent Üniversitesi'nde öğretim görevlisidir.

Ankara Oda Orkestrası'nın kurucusu ve başkemancısı olan Suna Kan, 1971'de Devlet Sanatçısı unvanını almıştır.


Ödülleri
Cenevre Yarışması (1954)
Viotti Yarışması (1955)
Münih Yarışması (1959)
Long-Thibaud Yarışması (1957) - "Paris Kenti Ödülü"
vitring yarışması(1958)
kulitibang yarışması(1965)
temtobant yarışması(1956)
deniz yarışmasında birinci oldu


Beraber Çalıştığı Orkestralar
Londra Senfoni
Los Angeles Filarmoni
Bamberg Senfoni
Moskova Senfoni
Fransa Ulusal Radyo Senfoni

Beraber Konser Verdiği Ünlü Şefler ve Solistler
Istvan Kertesz (Şef)
Walter Susskind (Şef)
Zubin Mehta (Şef)
Hans Rosbaud (Şef)
Louis Fremaux (Şef)
Gotthold Lessing (Şef)
Michel Plasson (Şef)
Yehudi Menuhin (Solist)
Igor Bezrodni (Solist)
Pierre Fournier (Solist)
Andre Navarra (Solist)
Frederick Riddle (Solist)



Suna Kan'ı Özlemişim
Doğan HIZLAN dhizlan@hurriyet.com.tr



SUNA KAN'ı dinledim. O, keman edebiyatının seçkin bestelerini seslendirirken, çok bildiğim, dinlediğim parçalarda bile yorumuyla yeni ses patikalarında yarı vecd içinde yürüdüm.

Piyanoda Cana Gürmen eşlik etti.

Schubert, Brahms, Debussy, Dvorak, Bartok çaldı, dinmeyen alkışlar üzerine de A.Adnan Suygun'un çok sevdiğim Horon'unu seslendirdi.

Hiç kuşkusuz Cana Gürmen'in, konserin başarısındaki büyük payını hatırlatmak isterim.

İş Sanat Salonu doluydu, yetkililerden öğrendim, salondaki koltukların tamamı satılmış, iskemle koymuşlar.

Tanık oldum. Gençler, biletini iade eden olur diye kapıda bekliyorlardı.

Buna şaşırdığımdan yazmadım, elbette böyle olması gerekirdi.

Konseri birlikte dinlediğim arkadaşım, bilinçaltından bilince çıkan bir saptamasını bana iletti:

‘‘Ben ne zaman Suna Kan'ın konserine gitsem, onun yüzü bana cumhuriyet kültürünü çağrıştırır, cumhuriyet kızları galerisinde yerini almıştır.''

Çoksesli müzik tarihimizi tek kişide simgeleyen, hoşuma giden bir yorum.

Çoksesli müziğimizin iki önemli adıdır Suna Kan ve İdil Biret.

İkisinin küçük çocukken, İsmet İnönü ile birlikte çekilen fotoğrafları, cumhuriyet kültür anlayışının görsel belgesidir benim için.

Ömer Umar'ın yargısına güvenirim:

‘‘Suna Kan, günümüzün çok önemli bir kemancısıdır. İyi bir sanatçı ve iyi bir insandır.''

Yakından tanırım, müziğin bir insanı nasıl güzelleştirdiğini, saf duygularla donattığını onda görmüşümdür.

* * *

SUNA KAN gibi virtüözleri dinledikten sonra hemen eve koşup, kulaklarımda yankılanan tınının devamını arzularım. Bunu da gece yarısında gerçekleştirdim.

Konserden sonra Suna Kan ile konuştum. En çok kimi çalmaktan hoşlanırsınız sorusuna, Mozart cevabını verdi. Benim övgülerimin yarısını hak edecek bir cevap.

Onu huşu içinde dinleyenlere Suna Kan CD'lerinden söz edeyim.

Mozart'ın keman konçertolarını, Gürer Aykal yönetimindeki Ankara Oda Orkestrası eşliğinde çaldı.

Çok sevdiğim bu konçertoları dinlediğinizde, benim övgüme katılacağınıza inanıyorum.

Mozart'ın sinfonia concertante'sinde, Suna Kan ile birlikte dünyaca tanınmış viyolacı Ruşen Güneş de çalıyor. Orkestra ve şef aynı.

Suna Kan'ın çaldığı Bach'ın keman konçertoları da diskoteğinizde mutlaka bulunmalı. İki kemandan biri Cihat Aşkın.

Gene Gürer Aykal yönetimindeki Ankara Oda Orkestrası eşlik ediyor.

Bütün CD'leri UPR şirketi çıkardı. Müzik mağazalarında bulabilirsiniz.

* * *

SUNA KAN'ı dinlerken, seslerin ardında kaybettiğim dostlarımın siluetleri gözümün önüne geldi.

Faruk Güvenç'i, Duygu Aykal'ı hatırladım.

Suna Kan'ı gerçekten çok özlemişim. Müziğini de, kendisini de.