ZATİ BEY VE ÇOK SESLİ KORO
muzicafe :: KLASİK MÜZİK :: HAFİF MÜZİK :: ŞARKI SÖZLERİ :: MUZİCAFE SÖYLEŞİLER
1 sayfadaki 1 sayfası
ZATİ BEY VE ÇOK SESLİ KORO
Abdülmecit’in padişahlığı sırasında sarayda Donizetti tarafından Muzıka mensubu Türk gençlerinden bir koro teşkil edilmiş; Dolmabahçe Saray Tiyatrosu’nda yabancı sanatçıların oynadıkları operalarda da bu koro görev yapmıştı. Abdülaziz’in ihmali sonucunda ise bu teşebbüs yok olmuştu. Abdülhamit’in saltanat yıllarında sarayda çok sesli koro teşkil etmek için teşebbüse geçtiğini biliyoruz. Bu önemli sanat hamlesi yapan klarnet sanatçısı Zati Bey’dir. Zati Bey 1864’de doğmuş, dokuz yaşında Muzıka-i Humayun’a girmişti. Önce Paskuali’den keman aldı. Bir müddet sonra flüt öğrenmeye başladı. Yıllarca bu sazı çaldıktan sonra, şef yardımcısı ve klarinet sanatçısı Miralay Mehmet Ali Bey, kendisinin yaşlandığını söylerek Zati Bey’i klarinet öğrenmeye teşvik etti. Zati Bey bir yandan da Guatelli Paşa’dan armoni, Aranda Paşa’dan piyano dersleri aldı. Zati Bey, Avusturya’dan memleketimize gelen bir koronun II. Abdülhamit’in huzurunda konser verip, beğenildiğini görünce saraydaki Türk müzisyenlerden böyle bir heyet kurmuş, konserler vererek başarı kazanmıştır. 1951 yılında kaybettiğimiz sanatçı bu olayı şöyle anlatır: “Yüzbaşılığım sırasında Avusturya’dan ikiyüz kişilik bir vokal grup gelmişti. Bir gece huzurda kendilerini dinlettiler, takdir edildiler. Ertsi gün müracaat ettim. Bunun tıpkısını yapacağım dedim. Güldüler;nasıl olur? dediler. Ben yaparım, gelir dinlersiniz, beğenirseniz Padişaha arz edersiniz, dedim. Kışladan hanendelerden (Türk musikisi ses sanatkarları) ve sesleri müsait muzıka efendilerinden altmış kişi ayırdım. Meşhur opera parçalarından on tanesini seçtim. Günde birkaç saat çalışmak şartıyla 6 ay uğraştım. Nihayet bir gün konserimi verdim. Beğendiler, arz ettiler, huzurda tekrar ettik. Elçiler de vardı. Alkışlandık. Hatta Fransız elçisi “Sizde bu akşam ciddi bir iş gördüm” dedi. Ertesi gün koroda bulunan efendilerin askeri rütbeleri birer derece yükseltildi. Ben de kolağalığa yükseltildim ve o sıralar vefat eden Mehmet Ali Bey’in yerine Muzıka Muallim Muavini oldum. Sultan Hamid’in yirminci senesindeki şenlikte bestelediğim bir marşı Muzıka’nın refakati ile bizim takıma söylettim. Bu, memlekette ilk defa yapılan bir şeydi. Ertesi gün Binbaşı oldum, altın liyakat madalyası aldım”…
muzicafe :: KLASİK MÜZİK :: HAFİF MÜZİK :: ŞARKI SÖZLERİ :: MUZİCAFE SÖYLEŞİLER
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz