muzicafe
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

GYÖRGY LIGETI

Aşağa gitmek

GYÖRGY LIGETI Empty GYÖRGY LIGETI

Mesaj  Admin Paz Nis. 04, 2010 12:03 pm

GYÖRGY LIGETI
http://en.wikipedia.org/wiki/Gy%C3%B6rgy_Ligeti

GYÖRGY LIGETI Gyorgy10
The native form of this personal name is Ligeti György Sándor. This article uses the Western name order.
György Sándor Ligeti (May 28, 1923 – June 12, 2006) was a composer, born in a Hungarian Jewish family in Transylvania, Romania. He briefly lived in Hungary before later becoming an Austrian citizen. Many of his works are well known in classical music circles, but to the general public, he is best known for the various pieces featured in the Stanley Kubrick films 2001: A Space Odyssey, The Shining, and Eyes Wide Shut.

Biography
Ligeti was born in Târnava-Sânmărtin (in Hungarian - Dicsőszentmárton , renamed Târnăveni in 1945), in the Transylvania region of Romania to a Hungarian Jewish family. Ligeti recalls that his first exposure to languages other than Hungarian came one day while listening to a conversation among the Romanian-speaking town police. Before that he hadn't known that other languages existed.[1] He moved to Cluj (Kolozsvár) with his family when he was 6 and he was not to return to the town of his birth until the 1990s.

Ligeti received his initial musical training in the conservatory at Cluj. In 1943, after the takeover of Northern Transylvania by Hungary following the Second Vienna Award, his education was interrupted when, as a Jew, he was sent to a forced labor brigade by the Horthy regime. His brother, at the age of sixteen, was deported to the Mauthausen concentration camp; his parents were both sent to Auschwitz. His mother was the only other survivor of the immediate family.

Following the war, Ligeti returned to his studies in Budapest, Hungary, graduating in 1949 from the Franz Liszt Academy of Music. He studied under Pál Kadosa, Ferenc Farkas, Zoltán Kodály and Sándor Veress. He went on to do ethnomusicological work on Romanian folk music, but after a year returned to his old school in Budapest, this time as a teacher of harmony, counterpoint and musical analysis. However, communications between Hungary and the West by then had been undergoing difficulties due to the communist government, and Ligeti and other artists were effectively cut off from the recent developments outside the Soviet bloc. In December 1956, two months after the Hungarian revolution was put down by the Soviet Army, he fled first to Vienna and eventually took Austrian citizenship.

In Cologne he was able to meet several key avant-garde figures and to learn the more contemporary musical styles and methods. These included the composers Karlheinz Stockhausen and Gottfried Michael Koenig, both then working on groundbreaking electronic music. Ligeti worked in the same Cologne studio, and was inspired by the sounds he heard there. However, he produced little electronic music of his own, instead concentrating on instrumental works which often contain electronic-sounding textures.

From this time, Ligeti's work became better known and respected, and his best known work might be said[weasel words] to span the period from Apparitions (1958–59) to Lontano (1967), although his later opera, Le Grand Macabre (1978) is also fairly well-known. In more recent years, his three books of Études for piano have become better known thanks to recordings made by Pierre-Laurent Aimard, Fredrik Ullén, and others.

Ligeti took a teaching post at the Hamburg Hochschule für Musik und Theater in 1973, retiring in 1989. In the early 1980s, he tried to find a new stylistic position (closer to "tonality"), leading to an absence from the musical scene for several years until he reappeared with the Trio for Violin, Horn and Piano (1982). From then on, his output was plentiful through the 1980s and 1990s. However, health problems became severe after the turn of the millennium, and no further vocal pieces appeared after the song cycle Síppal, dobbal, nádihegedüvel ("With Pipes, Drums, Fiddles", 2000). Ligeti's last original work to be completed is the eighteenth piano etude of 2001, "Canon." This title and the form of the etude recall the musical language of Ligeti's central European homeland.

Ligeti died in Vienna on June 12, 2006 at the age of 83. Although it was known that Ligeti had been ill for several years and had used a wheelchair the last three years of his life, his family declined to release the cause of his death. Ligeti's funeral was held at the Vienna Crematorium at the Zentralfriedhof, the Republic of Austria and the Republic of Hungary represented by their respective cultural affairs ministers. The ashes were finally buried at the Zentralfriedhof in a grave dedicated to him by the City of Vienna.

Aside from his musical interests, Ligeti was interested in literature, for example in Lewis Carroll, and the arts, in architecture, in science and mathematics, especially in the fractal geometry of Benoît Mandelbrot, and in Douglas Hofstadter.

Ligeti was the grand-nephew of the great violinist Leopold Auer. Ligeti's son, Lukas Ligeti, is a composer and percussionist based in New York City.






Mekanik Obsesyon ve György Ligeti



Yirminci yüzyılın, tanımına tam anlamıyla uyan “avant garde” bağdarlardan (bestecilerden) biridir György Ligeti. Birinci Dünya savaşından sonra Romanya topraklarına katılmış olan “Dicsöszentmarton” adlı bir Macar kasabasında 1923’te doğan Ligeti, Özellikle altmışlı yıllardan itibaren çağdaş çoksesli müziğin gelişiminde büyük söz sahibi oldu.


Küğ (müzik) aktivitelerinin şiddetle sınırlandırıldığı ya da baskı altında tutulduğu 1950′li yılların Macaristan topraklarından Macar halkının sonradan Sovyet yönetimi tarafından bastırılan ayaklanması sırasında (1956) istemeye istemeye ayrılan ve Viyana’ya geçen Ligeti, daha sonraları belli bir süre eğitim faaliyetlerine katılacağı Darmstadt’a gitti. Darmstadt’da yeni gelişmekte olan avant garde akımına katkıda bulundu. Bu grup içinde tanıştığı Alman bağdar Karlheinz Stockhausen, vatandaşı György Kurtag ve Arjantin’li bağdar Mauricio Kagel’le müziğin geleceğine yön veren grupta yer aldı.

Bu devirlerde Darmstadt avant garde hareketinin aldığı tepkileri aynen o da aldı. Zaman içinde, Viyana ve Berlin’e de giden Ligeti uzun yıllar boyunca vatansız yaşadı. Avrupa’nın dizisel okulunun kabul ettiği yöntemler dışında yöntemleri denemek konusunda hayli ısrarcı davranan Ligeti, 1970’lerin sonundan itibaren Avrupa’daki resmi müzik otoritelerince şiddetle reddedilen minimalist anlayışa ilgi duymaya başlamıştır. Yapıtlarının kayıtlarında ve seslendirilişlerinde bulunabilmek amacıyla göçebe hayatı yaşayan Ligeti 12 Haziran 2006 tarihinde aramızdan geride büyük bir boşluk bırakarak ayrıldı. Ligeti, ileride çağımız müziği incelendiğinde kesinlikle adı geçecek bağdarlardan olacaktır.


Çocukluk ve Yansımaları
Ligeti’yi incelerken akılda tutmayı gerektiren konular (veya şöyle demek daha doğru: Ligeti’yi Ligeti yapan etmenler) daha çocukluğunda ortaya çıkmıştır. Çocukluğunda yarattığı, siyasi haritasına kadar detaylı olarak tasarlanmış düşsel ülke için geliştirdiği yapay dil, “Aventures”, “Nouvelles Aventures”, ve “Artikulation” adlı yapıtlarında; görmüş olduğu örümceklerle dolu bir rüyanın etkisiyle kendini gösteren araknofobi, örümcek ağlarıyla ilgili mikropolifoni fikrini geliştirmesinde, “Requiem”inde, “Lontano” ve “Atmosphéres” adlı yapıtlarında; Charlie Chaplin’in “Modern Zamanlar” filmi, saatli sahneleriyle 100 Metronom için yazdığı “Poéme Symphonique”, klavsen için yazdığı “Continuum”, “Oda Konçertosu”nun ikinci muvmanında ve mekanik unsurları sıklıkla kullandığı diğer pek çok yapıtında görülebilir. Bu yapıtların son ikinci ve üçüncüsünde (belki amacına uygun olduğunu düşündüğü için) Darmstadt hareketinde sıklıkla kullanılan grafik notalama sistemleri yerine klasik notalama sistemlerini yeğlemiştir. Bazı eserlerinde görülen eklektik yapıyı ise devamlı değişik yerlerde geçirmek zorunda kaldığı hayatıyla bağlantılandırmak zor değil.


Mekanik Obsesyon
Ligeti’nin pek çok yapıtında çocukluktan ileriye taşınmış olan mekanik obsesyonun etkileri görülebilir. Bu etki, 1960’lardaki yapıtlarında ne kadar belirginse, son zamanlarında kendini yakın hissettiği minimalizm ile de bir o kadar ilgilidir. Neredeyse Ligeti’nin tüm yapıtlarında vurmalı çalgıların kullanımından, ritmik yapılandırmadaki çoğu buluşa kadar mekanik obsesyonla bağlantı kurulabilir. Kulak yanılgılarını da aklındaki mekanik düşünce ile karma hale getirerek, değişik duyuşlar yaratmakta da ustadır Ligeti.


Kişisel görüşüm Avrupa’daki “resmi” küğ kültürünün de uzun süre anlamakta zorlandığı, Poéme Symphonique’in Ligeti’nin mekanik obsesyonu konusunda en iyi örneği oluşturduğu şeklinde. Yapıtın oluşumunda yatan düşünce ritmik değerlerin faz farklarıyla oluşan yapının dinleyiciye sunulması ile ilgili. On icracı, her biri 10 tane metronomun kurulup belli tempolara ayarlanması işini yapmakla yükümlüdürler. Bu işlem yapıldıktan ve metronomlar salınıma bırakıldıktan sonra ortaya çıkan yapı kimi zaman aynı anda ses veren kimi zaman da metronomların seslerinin tek tek ayırt edilebileceği duruma gelir. Yapıt bütününe bakıldığında bir çeşit ritmik araştırma kokusu almak da mümkün. “Poemé Symphonique”, 1962 yılında “Gaudeamus Müzik Haftası”nın kapanış konseri için Hirversum Şehir Salonu’nda verilecek olan resmi bir davette seslendirilmek üzere bağdanmıştır (bestelenmiştir). Ligeti’nin, davetin resmi konukları olacağından haberi yoktur ve yine de yenilikçi fikrin tepkilerle karşılaşabileceğini bile bile haftayı düzenleyen organizasyondan 100 tane metronomu ısmarlamıştır. Yapıtın, metronomların yorumcular tarafından kurulmasıyla başlaması gerekmektedir. Oysa ki konserin başlamasına kısa bir süre kala farkedilir ki metronomlar kutularının içinde fabrikadan zaten kurulu gelmişlerdir. Birkaç saat içinde başlayacak olan konsere yetişmeleri için yaylarının boşaltılması gerekmektedir. Bu iş ise yaklaşık bir saat alacaktır. Bütün bu karışıklık içinde ısmarladığı frak da küçük gelince yapıtın toplayacağı tepkiden iyice emin olmuştur. Eserin ilk çalınışı, Hollanda televizyonu tarafından da kaydedilecektir. Facia dakikaları, yorumcuların sahneye çıkmalarıyla başlar. Eserin bitiminden sonra büyük bir şaşkınlık yaşayan, yeni müzik konusunda bilgisiz davetliler, bir dakika süren bir sessizlikten sonra yapıtı ve bağdarı yuhalayarak salonu terkederler. Ligeti ise, Hollanda televizyonu tarafından ertesi gün yayınlanması tasarlanan (ve bu skandal üzerine yayından kaldırılan) kayda ilk seslendirilişinden yıllar sonra bile engellemeler nedeniyle ulaşamaz. Aslında, günün küğ (müzik) anlayışını eleştirmek için yazılmış olan yapıt eleştirilen şeyin ne olduğu hakkında en ufak bir bilgisi bile olmayan bir davetli topluluğunca anlaşılamamıştır hepsi bu…

Oda Konçertosu’nun ana fikri, her çalgının solistik karakterde işlenmesidir. Klasik konçerto tanımında, yalkın (solo) çalgı için yazılan parti öne çıkmaktayken, bu yapıtta çalgılar arasında tercih yapılması söz konusu değildir. Özellikle “mecanico” karakterdeki üçüncü muvmanda etkili olan fikir, birbirleri ile hiçbir zaman senkronize olamayan ritmik yapıların muvmanın sonunda ulaştıkları, saat sesini andıran uzlaşma ritmine varmalarıdır. Bu zamana kadar hiçbir çalgının birbiri ile örtüşen ritmlerde çalmaması ve yapıtın sonunda varılan saat ritmine benzeyen yapı bir anlamda “Poeme Symponique”ten Oda Konçertosuna taşınan bir özelliktir. Yapıt, Darmstadt grubunca, eski formlara (konçerto) dönüş yapıldığı suçlamasıyla karşılaşmış olsa da, getirdiği yeniliklerle deyim yerindeyse “kulak kamaştırmaktadır”.

Klavsen için yazılmış olan “Continuum”, adının gerektirdiği ölçüde dinamik ve şaşırtıcı derecede elektrikle yüklü gibidir. Parti üzerinde çalınması adeta olanaksız görünen ritmik değerlerde yazılmış olan yapıt aynı zamanda klavsenin teknik özelliklerini de araştırmaktadır. Mekanik anlayışla olan bağlantısı ise yine eserin başından sonuna kadar değişmeyen, arı vızıltısını andıran dinamizm ve dinleyicilerin kulağında elektronsal ortamdan çıkmışcasına sentetik bir etki bırakan ritmik yapıda belirgindir. Klavsen için yirminci yüzyılda yazılmış olan eserlerin teknik açıdan en zorlu olanlarından biri olan “Continuum”da kullanılan notalama sistemi (belki de yorumcuların ilgisini daha çok çekmesi amacıyla) klasik notalama sistemidir….
GYÖRGY LIGETI Ligeti10
Admin
Admin
Admin

Mesaj Sayısı : 2401
Kayıt tarihi : 01/04/08

https://muzicfe.yetkin-forum.com

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz