F A Z I L S A Y

[Admin]

http://www.fazilsay.com.tr/
http://www.fazilsay.org/
http://www.istanbul.edu.tr/yuksekokullar/konservatuar/fs/fazilsay.htm
http://www.kaechartists.com/Artists/FazilSay/Bio_En.aspx

Biography
Born in Ankara, Turkey, to Turkish musicologist and writer Ahmet Say, Fazıl Say studied piano and composition at the Ankara State Conservatory. At the age of seventeen, he was awarded a German Academic Exchange Service scholarship that enabled him to study for five years with David Levine at the Robert Schumann Institute in Düsseldorf, Germany. From 1992 to 1995, he continued his studies at the Berlin Conservatory. In 1995, he was the winner of the Young Concert Artists International Auditions, which gave a rapid start to his international career.

He was born with cleft lip.


Compositions

Orchestral works
Nazım - oratorio for piano, vocalists, narrator, orchestra and chorus (2001)
Requiem for Metin Altıok - oratorio for piano, chamber orchestra and chorus (2002/03)
Chamber Symphony - for string orchestra (1996)

Concertos
Sinfonia Concertante - for piano and large orchestra (1994)
Silk Road - (Piano Concerto No. 2) for piano and chamber orchestra (1994)
Piano Concerto No. 3 - for piano and orchestra (2001)
Two Romantical Ballads - for piano and strings (1995)
Guitar Concerto - in d minor (1996)
Paganini Jazz - for piano and orchestra (2003)
Alla Turca - (Jazz Fantasy after Mozart) for piano and orchestra (2003)
Cadenzas - for Mozart, Piano Concerto No. 25 C major K. 467 (1997) - for Beethoven, Piano Concerto No. 3 c minor (2001)

Piano solo
Four Dances for Nasreddin Hoca (1990)
Fantasietücke (1993)
Alla Turca - Jazz Fantasy after Mozart (1993)
Paganini Variations for Piano in the style of Modern Jazz (1995)
Three Jazz Pieces
Three Ballads (1997)
Black Earth (1997)
Beethoven Piano Sonatas (2005)
Haydn Piano Sonatas (2007)

Chamber music
Violin Sonata (1997)

Experimental music
Ten Pieces for Jazz Quartet - Fazil Say - Kudsi Ergüner (Nei)
Four Pieces for DJ and Piano - Fazil Say - DJ Mercan Dede (2003)

Writing
Uçak Notları - (Airplane Notes - Gedanken zur Musik) Ankara (1999)
Fifty Essays - Columns in "Milliyet" Newspaper






1 CD naïve
Fall 2008

Beethoven, violin sonata no.9 in A major, op.47, 'kreutzer'
Ravel, violin sonata in G major
Bartók, romanian folk dances sz.56
Say, violin sonata op.7

Patricia Kopatchinskaja (violin)
Fazıl Say (piano)

Born into a family of musicians in Moldavia, she grew up in Austria, where she won her first awards in the early 21st century. Her career began in Germany and then blossomed throughout the world as she worked with Peter Eötvös, Vladimir Fedoseyev, Howard Griffiths, Philippe Herreweghe Mariss Jansons, Neeme and Paavo Järvi, Louis Langrée, Sir Roger Norrington, Sakari Oramo, Fazil Say, Sol Gabetta, Mihaela Ursuleasa and Henri Sigfridsson, among other musicians. PatKop is equally at home on period and modern instruments, and her unique eclecticism, temperament and style are immediately recognisable. She is passionately interested in contemporary music, which she not only plays but also composes. She has premiered the numerous works dedicated to her, which include Fazil Say's violin concerto.

PatKop's encounter with Fazil Say was like a musical marriage of true minds. The fiery pair, who recently appeared in the Théâtre du Châtelet in Paris, has thrilled and astonished audiences across Europe for the past few years.

Naïve is proud to present Patricia Kopatchinskaja's first duo album with Fazil Say.

[Admin]

[Admin]

[Admin]

[Admin]

<table class=ecxecxecxecxMsoNormalTable border=0 cellSpacing=0 cellPadding=0><tr><td style="PADDING-BOTTOM: 0cm; PADDING-LEFT: 0cm; PADDING-RIGHT: 0cm; PADDING-TOP: 0cm" vAlign=top> 10.10.09 Fazil Say gidiyor Ne kadar sevinmislerdir kim bilir. Memleket boyle tek duze hale geliyor sanat isiklari sonuyor diye Onlara gore boyle seyler gereksiz zaten Varsa yoksa gemicikler <BLOCKQUOTE style="BORDER-BOTTOM: medium none; BORDER-LEFT: #1010ff 1.5pt solid; PADDING-BOTTOM: 0cm; PADDING-LEFT: 4pt; PADDING-RIGHT: 0cm; MARGIN-BOTTOM: 5pt; MARGIN-LEFT: 3.75pt; BORDER-TOP: medium none; BORDER-RIGHT: medium none; PADDING-TOP: 0cm"> Anlayana, ****** Türkiyesini özleyenlere.. ... Fazıl Say dostları okusun lütfen. Bu acı yakarışı ve gidişi mutlaka okuyun. Yazık....Sanatı ve sanatçısı olmayan bir ülke olduk artık.. Bu ülke bitmiştir. Modern ve çağdaş ****** Türkiyesinin sonudur bu yazı... Siz Kazandınız (Fazıl SAY) ... Siz kazandınız lütfen siz kazanın lütfen benimle uğraşmayın ve ebediyen siz kazanın ... Tamam ben giderim uzak bir yere (gözden uzak) (uzaya gidemem kızımdan da ayrılamam ama siz beni görmezsiniz merak etmeyin) tamam giderim.. ... Ben son 6 yıl içinde 2 büyük oratoryo 2 büyük senfonik eser 1 keman konçertosu 2 piyano konçertosu 5 solo piyano eseri 1 bale müziği 2 Bach uyarlaması 4 film müziği 1 tiyatro müziği bestelemiş olsam da HİÇ MÜHİM DEĞİL SİZİN İÇİN Bu son 6 yılda dünya üzeri 42 memlekette 326 şehirde konserler verdim yaklaşık 700 konser HİÇ MÜHİM DEĞİL SİZİN İÇİN Bu 6 yılda toplumumuza 10 CD 2 DVD 12 NOTA sundum HİÇ MÜHİM DEĞİL SİZİN İÇİN anlıyorum yaptıklarım mühim değil hiç bir zaman "her görüşüme katılmalısınız" demedim tartışmaya hep açıktım hiç bir zaman hemfikir olmadığım insanlara saygısızlık yapmayı düşünmedim ama siz yaptınız adil değildiniz bir fikir de ayrı düşünüyorduk siz kökünü kazımaya kalktınız her seferinde ama hiç bir zaman kendi içsesimden vazgeçmedim doğru bulduğum doğrumdu yanlış bulduğum yanlıştı yanlışı ben yaptıysam da hatamı anladığım gün düzelttim anladık değersiziz sizin değer anlayışınızı anlamadım ama ben değersizim o anlayışa göre onu anladım ... İmkanı yoktur bazı kusurlarımı affetmenizin affedicilik de değil "kabul" etmenizin "lütfetmenizin" imkanı yoktur... Zamanında hatalarım olmuş onları düzelttiysem bu da doğru değildir imkanı yoktur.. -Falanca arabeskçiyi kültür olarak görmüyorumdur asla affetmezsiniz -Aziz Nesin haklıdır derim bütün hayatıma sataşırsınız -"Din sömürüsü aldı başını gitti" deriz Ölüm fermanı vermediğiniz kalır -Konuşmayız "Konuşmaz o korkak" dersiniz -Konuşuruz "Konuşmak senin ne haddine işine bak sen" dersiniz -Beethoven ,deriz "Git Beethoven'ın ülkesinde yaşa" ,dersiniz git popülist korkak ne haddine git Hiç bir yolu yoktur... Sizler facebook da 130 grup kurdunuz (Fazıl Say gitsin vs) ekşi-sözlükte yazılar yazdınız Google'ı doldurdunuz Yahoo'da gruplaştınız gazete haberlerinin altına yorumlar yazdınız Almanya'da yılın müzisyeni seçildiğimin haberinin altına bile döşendiniz hakaretlerinizle. .. Her yerde sizler varsınız. Ve sizler ne yaptınız hayatta bilmiyorum sormuyorum düşünmüyorum nefret etmiyorum saygısızlık yapmıyorum </BLOCKQUOTE> ama siz bana yaptınız... Siz yarattınız bana en ağır haksızlıkları yapan bir kültür bakanını siz yarattınız siz cesaretlendirdiniz marjinal köşe yazarlarını siz pislik attınız çamur attınız hepsini siz yaptınız içinizde mesleki kıskananlar da oldu aranızda piyano çalanlar da oldu çalmayanlar da faşoları dincileri marjinalleri. .. 2.cumhuriyetç ileri.. Avanak liberalleri. .. Ben hiç birinize tek bir kelime kötü bir şey söylememişken... Hepsini siz yaptınız... Artık kazanın kazanın ve bitsin... Siz kazandınız.. Kazandınız ve bitsin.. Yeter ... Benim gerçek dostlarım bu yazıyı niye yazdığımı, kimlere yazdığımı anlamıştır. Fazıl Say </TD></TR></TABLE>

[Admin]

DORTMUND (Cumhuriyet)
Piyano virtüözümüz Fazıl Say'ın yazdığı İstanbul Senfonisi'nin dünya prömiyeri, önceki gece Almanya'nın Dortmund kentinde yapıldı.

Dortmund'daki Konzerthaus'ta gerçekleşen konserde Say, ilk bölümde Georg Gershwin'in "Rapsodi in Blue" ve Leonard Bernstein'ın "Candide" uvertürünü, ikinci bölümde de İstanbul Senfonisi'ni seslendirdi. 'Nostalji', 'Tarikat', 'Sultan Ahmet Camii', 'Hoş Giyimli Kızlar Adalar Vapurunda', 'Haydarpaşa Garı'ndan Anadolu'ya Gidenler Üzerine', 'Alem Gecesi' ve 'Final' bölümünden oluşan senfoniyi, Alman dinleyiciler büyük bir ilgi ve coşkuyla dinledi, Say, konser sonunda dinleyiciler tarafından toplam 5 kez sahneye çağrıldı ve 16 dakika boyunca ayakta alkışlandı. !

Say' ın İstanbul Senfonisi'nde, neyde Burcu Karadağ, kanunda Hakan Güngör" vurmalı çalgılarda da Aykut Köselerli orkestraya eşlik etti. İngiliz şef Howard Griffiths'in yönettiği ve Batı Alman Radyo Televizyon Kurumu (WDR) orkestrası tarafından çalınan senfoni, Alman dinleyiciler tarafından beğeniyle karşılandı.
Say'a, konserin sonunda, Konzerthaus Genel Sanat Yönetmeni Benedikt Stampa tarafından Borussia Dortmund futbol takımının bir forması hediye edildi.

Fazıl Say, gecenin sonunda, konserin çok iyi geçtiğini ve orkestranın çok güzel çaldığını belirterek eseri kendi yazdığı için bu konuda fazla bir yoium yapmak istemediğini ifade' etti. Say'ı Türkiye' den dinlemeye gelen gazeteci-yazar Hıncal Uluç ise "Türk dış politikasının ABD ve Isveç'te iflas etmesine rağmen bir Türk'ün Almanya'da başkaldırdığını ve bu önemli gecede Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günav'ın bulunmamasının bir eksiklik olduğunu" savundu.

[Admin]

ZEYNEP ORAL

"İstanbul Senfonisi" sona erdiği anda sanki sihirli bir değnek bir komut verdi:

O görkemli salonu dolduran 1700 kişi aynı anda ayağa fırladı!

Ayağa fırladı ve alkışlamaya başladı!

Fazıl Say defalarca sahneye geldi gitti, selam verdi.

Alkışlar dinmedi...

Fazıl Say, defalarca orkestra şefi

Howard Griffiths'i ve

WDR Köln Senfoni Orkestrası'nı yüceltti,

alkışlar dinmedi...

Defalarca üç Türk solisti

Burcu Karadağ (ney),

Hakan Güngör (kanun)

Aykut Köselerli'yi (vurmalıçalgılar) selama çağırdı.

Alkışlar dinmedi...

Kendi defalarca en alçakgönüllü haliyle artık sahneden ayrılmak istedi,

alkışlar bitmedi.

Saat tuttuk.Tam 16 dakika sürdü o çılgın alkış!

O 16 dakika boyunca kimse yerine oturmadı.

Kimse kapıya yönelmedi.

Kimse gözünü sahneden ayırmadı.

Eğer 110 kişilik orkestra sahneyi terk etmeseydi sanki o alkışlar hiç bitmeyecekti.

Ben şimdiye dek ne yurtiçinde ne yurtdışında hiçbir klasik müzik konserinde böyle alkış duymamıştırn.

Sevinçten gözyaşlarımı tutamadım.

Gururlandım, onur duydum benim ülkernin bir insanının, dünya insanlarına yaşattığı bu duyguyla!

İyi ki yaşıyorum, iyi ki bu geceye tanıklık ettim derken biryandan da İstanbul 2010'un basiretsizliğine bir kez daha

kahroldum.

Konser sonrasında Dortmund Konzerthaus'un müdürü, Fazıl Say'a "Bize dört gündür Fazıl Say Festivali'nde

yaşattıklarınız için; 2010'da dünyaya layık bir kültür onuru yaşattığınız İçin size teşekkür ediyoruz" diyordu.

Bu yörenin vergi ödeyen insanlarına, nasıl bir evimiz, nasıl bir kentimiz olduğunu gösterme fırsatını bize verdiğiniz

için, İstanbul Senfoninizi, dünyada ilk olarak bize diıılettiğiniz için size teşekkür ediyoruz"

diyordu.

Ben ülkernde ona yapılanlan düşünüp, utançtan yerin dibine girdim ...

Değerlerinin değerini bilmeyen ülkem!

Değerleriyle kavga eden ülke yöneticileri!

Ne diyordu Başbakan "Fazıl Say gitsin ona ihtiyacımız yok!"

Keşke dün akşam orada olsalardı!

Belki utanırlardı! Fazıl Say'a ne çok, ne çok ihtiyacımız olduğunu görselerdi!

Dün akşam Fazıl Say'ın yaşattığı sevinç ve onur, çoktandır her platformda aşağılanan bir ülkenin yüzünü güldüren

tek ve eşsiz bir olaydı.

Teşekkürler Fazıl Say.

İyi ki varsın.